bir gün
yeni-den
eve varabilmek adına, yol'da bulur bazen insan kendini..
bunun üzerine çokça düşünür..
çokça..
kimsenin bilemeyeceği kadar çok... "kimse bilemez"de zaten ne kadar düşünüldüğünü.
"kimse bilmez".. kim'se bil'mez..
kimine göre içi boş, kimine göre içsiz, hakikatsiz, hadsiz, kimine göre olmayan bu düş'ün'me hali bir okyanus, çölde bir vaha, bir umut, tutulsun diye kaldırılmış bir el, bir düş'müş tarafından; belki "şu yıldızlı göklerden" ana rahmine...
Kimbilir, kim bilir.
bu nas"ıl cümle! ıslak, kaygan, kayıyor ama orada da duruyor.
Okyanusça,, derin,derim,e,deysin,e,deyin..
"kimse bilmez".. kim'se bil'mez.
bilmem,, bunların üzerine çokça düşündüm.
çok..
ağır..
dalgalı ve fırtınalı, sevgi dolu ve boş, öfkeyle ve yalın, Her şekilde, patlatırcasına,, Beynimi,
yitirircesine, aklımı.. atak geçirecek kalbim.. Şoka ihtiyacım var, der ve kaza yaparım, "genel olarak" motorla, belki.. yaralanır, bedenim...
Konuşmak istedim sadece,, anlaşmak ve koklaşmak..
ilkelce,
Kırıldım.
okyanusa "düş"tüm,
günlerce.. Hipotermi..
Neasıl geldik buaraya, "karma"karışık akılım..
Boğuluyorum,
elimi kaldırıyorum, tutsunlar diye, okyanusun ortasında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder