9 Mart 2009 Pazartesi

herşey bir bütünün saçmaları ve ben sadece bir parçayım


bir yazar diyor ya;

"burnunuzun ucundakini hep en son görürsünüz." işte aynen böyle aslında. yada ben öyle düşünüyorum..

doğru mu düşünüyorum.. ne farkeder ki? hep en son görüyoruz burnumuzun ucundakini. ister o yoldan ister bu yoldan.. son hep aynı... veya farklı ne farkeder ki?

bir başkası da; "nerede değilsem orada daha iyi olacakmışım gibi geliyor" diyor. (bu benim cümlem de olabilir -hatırlayamıyorum- ehe ) öyle işte.

örneğin ; (nereye bağlasam bulamadım) dün "dünya kadınlar günü"ydü. ne farkederki..

geçmişimiz, insanlığın geçmişi burnumuzun ucunda. paradan tutun da, kurallara- yasalara kadar; teknolojiden tutun da , ahlaka kadar... her şeyin çıkış noktası insanın bişileri kolaylaştırma çabası değil mi.. (ilk aşama için bahsediyorum) sonra doyumsuz mahluklar olan bizler, bunları saptıra saptıra bu günlere geliyoruz ve bakıyoruz ki:

kadın erkek eşit değil, kurallar hayatımızı değiştiriyor, teknoloji daha hızlı yaşamamızı gerektiriyor. mahalle baskısından tut anasının gözüne kadar...
biz gerçek aptallarız. (kimse alınmasın, bu yazı tamamen öz eleştriyle başladı) "kadın erkek eşit değilmiş."

bak bak.. kadın kadına eşit mi? sizce evine gündelikçi alan zengin kadın ve ezilen kadın... eşit mi?
- viledayla deterjan şurda, temizlik bezleri şurda kızım. sen işini bilirsin ama ben gelmeden çıkma kontrol edicem.
- peki hanımım.

dialog bu. ve zengin olanın yatak odasına yere (düşmüş gibi) bıraktığı 50lik bir banknot var. "bakalım alacak mı" diye.. hem cinsini sınıyor. görüyo musun?

erkek erkeğe eşit mi? [ne kadar homofobik bi cümle oldu bu :)]
ofise gidiyorum. -turizm mezunu olmama ramen yazılım işi yapan bir yerdeyim- patronum orda oturuyor. kendi odasında. bense göt kadar odada 3 kişi oturuyorum. diyor ki; "zerdüşt en genç sensin, şu fotokopileri çektir de gel." ve adam bilgisayar hakkında hiç bişi bilmiyor. ama yazılım firması sahibi.. ben her gün 2 vesait kullanarak gidiyorum adamın honda accord'u var. eşit miyiz..?

"gerçek amaç oyun oynamak değil hayatı kolaylaştırmaktı. araçları amaç yaptık, şimdi gelişmiş oyunların köleleriyiz"

ve

"bir oyunun geleceği son nokta bu olmalı ve ben yarın yine aynı şeyi söyleyeceğim."

işte hepsi bu.. ben böyle görüyorum. oysa ilk toplumlarda eşitti kadın ve erkek. birdi hepsi..

hepimiz insan değil miyiz işte? hepimiz aşık olmuyor muyuz? hepimiz sevmiyor muyuz? hepimiz sevişmiyor muyuz? hepimiz çalışmıyor muyuz? hepimiz doğmuyor muyuz? hepimiz ölmüyor muyuz?

neden diğerine zindan ediyoruz ki hayatı? neden ben 16 yaşındayken psikiyatra gitme ihtiyacı duyuyorum?
neden sen zengin olupta daha fazla para kazanmak için hayatını yaşayamazken, ben de aç kalmamak için çalışıp hayatımı yaşayamıyorum?

neden sürekli (benim görüşüme göre) çöküşteyiz?

kuran diyor ki:
"ŞUARA 128 - "Siz her tepeye bir alâmet bina edip eğlenir durur musunuz?"
ŞUARA 129 - "Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz?"..

çok inançlı biri sayılmayabilirim. hatta dün kandil olmasına ramen ben barda olabilirim fakat her din toplumsal düzeni sağlar, gerisi tanrı kul arasındadır. ama doğrusuda bu değil mi? ve hani toplumsal düzen.. (evet bi "düzen" olduğu kesin) tayyep ve köpekleri iyi bilir bu sözleri (yada bilmesi gerekir, de bilir mi bilinmez)

ve şimdi bana söylediklerimden dolayı çıkışacaklara:

BAKARA 11 - Hem onlara: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın." denildiğinde: "Biz ancak ıslah edicileriz." derler.
BAKARA 12 - İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, fakat anlamazlar.

işte böyle düşünüyorum bazen. anlamıyorlar.. yada anlatamıyorum. ne farkederki..
müslüman olmam yada inanmamam farketmez. "doğru söze ne denir" durumu söz konusu.

ıslah etmek, düzenlemek için, yeni boyut getirmek için insan bozumu. tohum bozumu. gen oynayışları. daha verimli bitkiler, değişik hayvanlar, biçimsiz ve ağrılı insanlar, radyasyon kokusu, infrared ışığı, pelte halinde beyinler, ve onlar "ıslah ediciler".

insan eliye yapılan hiç bir şey, doğalı- doğayı taklit edemez. etmemeli. şimdi anlamayız ama sonu nereye gider, bilemeyiz ki.. önce mancınığı iyi sandık, orta çağda hristiyanlığı iyi sandık (ki o da orjinalliği bozulmuştu-insan eli deymişti-), o geçti rönesansı iyi sandık,atom parçalandı iyi sandık, teknolojiyi iyi sandık, yakında radyasyonu iyi sanıcaz.
iyi olan hep orda sabitti, ağaçlar hep vardı, gökyüzü-toprak hep vardı burnumuzun ucunda. dereler, nehirler.. barajlar yoktu ama bozulmamuş mevsimler vardı. anadolu asyanın en yeşil yerlerinden biriydi biliyor musunuz?

ve hepimiz eşittik ölümün karşısında, doğanın -doğalın karşısında. organik değildik.
doğaldık işte. ve hep burnumuzun ucundaydı..

şimdi kadın ve erkeği nasıl eşit yaparız diye düşünüyoruz. yada kadını kadına..
biz bozduk bunu.

aslında hep eşittik.

eskiden.. (ve eğer bu bağnazlıksa- evet bağnazım)

ben eşit ve bağnaz bir toplum istiyorum.

4 yorum:

rahat-sız hatun dedi ki...

Eşitliği savunmak kesinlikle bağnazlık değildir. Herkes emeğinin karşılığını almalı.Günümüzde kadına sadece cinsellik yönünden bakılıyo ve o gerizekalı zihniyetler hala anlamazki tarımı ekmeği yoğurdu kadın bulmuştur ve eski çağlarda kadına tapılırken(tanrıçalar) şimdi kadın bir günah ve utanma simgesi.Yazık insan hergün iyiye ilerlemeli ama insanğlu geçmişinden sadece çirkeflikleri,savaşı,kanı getiriyor güzel olan hep geride kalıyor.

Ve şunu söylemek istiyorum özellikle islam ülkelerinden nefret ediyorum-kesin bi yargı olabilir ama bütün pislikler müslüman ülkelerde.Kadına tecavüz,dayak,dışlama,ve en ilkel cezalandırma şekilleri hep müslüman ülkelerde.Mesela arap kadınları kapalı,geri planda ama arapların bisürü porno kanalları var,sonra mezdeke oryantal saçmalığı yine arapların müziği kadını çıplak dans ettirmek hangi müslümanlıkta var bilmiyorum.kısacesı dinin olduğu yere sinir oluyorum buarada bu pislikler sadece arap ülkelerinde değil osmanlı devletinde de var.

zerdüşt dedi ki...

slm Rahatsız..

açıkça söylemek gerekirse , "tanrıça"ların olduğu zamandan bu günlere nasıl geldik anlamıyorum. nasıl kadınlar bu kadar aşağılandı yıllar boyu.. ve gerçekten geri gittiğimiz kuşkusuz. işin kötüsü hala diyorlar ki : "biz düzen sağlıyor, ıslah ediyoruz." işte hepsi bu..

islam ülkelerinden ben de nefret ediyorum. etmekte de haklısın. orta çağda kilisenin yaşadığı bağnazlık ve geri kalmışlığı, şimdi büyük islam ülkeleri yaşıyor hatta hepsi. tarih zaten tekerrür değil midir? ama bir allahın kulu da çıkıp farketmiyor bu durumu. kimse demiyor ki; "orta çağda kilise sapıttı ve sonuç hazin oldu. biz böyle yapmamalıyız" yada "dini yönetime karıştırmak yanlış, biz yapmayalım" demiyor.

zaten bir teolog (adını hatırlamıyorum); "ya benim okuduğum müslümanlık bu değil, ya da bu ülkeler müslümanlığı yanlış anlamış" diyor. doğru diyor..

saygılar.

Unknown dedi ki...

arkadaşlar öncelikle yorumlarınız akıllıca ve bilgece tebrik ederim zerdüşt senin cevabınyerinde ve çok güzel gönlüne ve yüreğine sağlık

zerdüşt dedi ki...

Teşekkürler Melol :)

yanımda olmana ve bi süre sonra eski bir yazıma yorum yapılması okunuyor olmam, beni mutlu etti.

saygılar :)

 
>