- geç otur şöyle, dedi.

yine de rahat sanırım, insanın uyuyası geliyor ve sizi hafifçe kucaklıyor, tam istediğiniz yerlerden destekleyen bir koltuk, rengi dışında... köpek boku rengine de benziyor aslında... ama biraz daha homojenik. anlaşılan öyle yada böyle anlaşıyoruz bu koltukla...
en son doktor beni bu rahat koltuktan azad etmeden önce, milyonlarca fobim, ve bir de mizantropim vardı.. neymiş, insanlardan nefret ediyormuşum. o yüzden iş filan da bulamıyormuşum.
durdum bi an, doktor dedim, "son söylediklerinize göre bende olan şeyi buldum, üstelik teorisiyle bile kanıtlarım."
şom şom baktı doktor: "neymiş o?"
- "Coprophobia- Bok fobisi, var bende..." dedim. "tüm boklardan korkuyorum.." artık mizantropim uluslar arası düzeyde tescillenmek üzereydi, hatta dava bile edilsem yeridir dedim içimden. hep bu kahverengi koltuk yüzünden tutamıyorum çenemi, yada yine acit patlamaları yaşıyorum içimde...
deneme amaçlı bir iş görüşmesi yapacaktık aramızda sonra bana yine yardım edecekti doktor(!), protorip bir iş görüşmesi yapalım dedi.. prototip... sanayisel... deneme amaçlı seri üretim örneği... istenilen vatandaş. uyumlu şahış. sorunsuz kişi. ben değil biz kavramı olan ulusçu kişi... vay be.. prototip bir iş görüşmesi ha...
şahane..!
en çok "kendini beş yıl sonra nerede görüyorsun?" sorusunda takıldım. kendimi beş yıl sonra görmek zorunda mıyım? farzedelim ki varım, her şeyi planlamak zorunda mıyım? bu kadar inançsız olmak zorunda mıyım dedim?
inançsız mı? ne alakası var?
"çok alakası var... plan; kontrol altında tutabilmek için yapılmış gerçeğe uygun taslaktır. tarihin hiç bir döneminde şimdiki kadar hızlı yozlaşma görülmemiş ve dolayısıyla hiç bu kadar planlı da hareket edilmemiştir. insanlar saçmalıklar dışında hiç bir şeyi düşünmüyor. birileri birşeyler yapmalarını söylüyor ve bir kaç siyasetçi de çıkıp dünyada cennetin temellerini atıyor, sonra andavallar onların peşine takılıyor, reklamlarla desteklenince bi bakıyorsunuz ilah oluyorlar. benim gibi "hap"ları yuttukça onları uçarak takip ediyorlar doktor", dedim. "ve ardından o ilahlar, onların vazgeçilmez kahramanları ve herşeyi-inancı oluyor. bu bir kişisel inanç yozlaşması... antik yunanda bile insanlar ölünce kendi cennetlerine gideceklerine inanırlardı, mısırda, lidyada, asurda, iyonda, perslerde, incalarda, mayalarda...hepsinde... artık yok."
hala bir tanrıya inananlar var, farkında değil misin, devletler artık hiç olmadıkları kadar muhafazakar?
"evet doktor, canlı ilah tapınıcıları iş başında. reklamlarla ilah olanların tarafında ve dinindeyiz artık biz. baştaki ve bastıran kimse ondan-onun tarafından oluyoruz ve ilahımızı belirliyoruz. o ilahlar ki, insansı tüm hareketlerinden yoksunlar ve tam bir kahramanlar. halka bak doktor, herkesin bir kahramanı-ilahı-fatihi ve özendiği bir kimsesi var. dolaylı olarak bir ilahı. o ilahlara da dikkatli bakın, bize yansıtılan yanları insansı hareketlerden tamamen yoksundur. hiç birinin gerçek günlük hayatını görmeye tahammül edemeyiz, bu da ancak günümüz tanrılarına ait bir davranıştır. oysa antik yunanda tanrılar bile insansı davranışlara sahipti. örneğin afroditin zeustan çocuğu vardı. düşünsene, artık fuhuşta yakalanan bir siyasetçi bile istifa etmek zorunda, yada büyük bir şirket patronu herhangi bir günlük şekliyle yakalanınca "şuç üstü basıldı" muamelesi görüyor. oysa eskiden tanrıların bile kendi arasında fuhuş yaptıkları halk arasında konuşulurdu, yine de insanların gidecekleri cennetleri vardır. şimdi bir tanrıyı bırakın, ilahlığı öyle bir abattılar ki, insansı hareketler artık zaaf olarak görülüyor. buna ramen kişiler zinada yakalanırsa işinden istifa etmek zorunda kalıyor fakat herhangi bir devlet içinde fuhuş yapıldığı halde hükümet düşmüyor... bu mu muhafazakarlık?"
"anlıyorum.." dedi doktor. anlıyorsa neden öyle bakıyordu ki? neden konuyu değiştirme ihtiyacı duydu o zaman?"senin bir kahramanın - örnek aldığın kimse - ilahın yok mu?" dedi.
"ergen çocukların kahramanları olur doktor, o da en fazla 16 yaşına kadar. eğer uyutulmuyorsan kendi çizgini kendin çizersin, kimse hayat akışı olarak sana benzemediği için kimse kahramanın olamaz, insanların farklılıkları böyle anlaşılır. ama devlet bir kahraman yaratır, takip ettirir, kontrol eder."
illa devletin istediği ve sevdiği tiplerden birini kahraman olarak almak zorunda değilsin ki?
"nasıl psiyatr oldun sen yahu, azıcıkta sosyoloji hakkında bilgin yok mu doktor? kategorize et ve ona göre yönet toplumları. bir klasiktir bu..."
anlıyorum.
"anlamıyorsun doktor, koyunlaşıyorsun sende... devlet bir şeye karşıt olanları da kahramanlarıyla bir kategori altında topluyor. checiler(!), anarşistler, sosyalistler, cumhuriyetçiler, laikler... karşıtların bile kendi ilahları var, bu da onları yönetilebilir kılıyor."


halbuki tüm ilahların, zaafları(!) kırılmadır, örneğin cheyi gaz çıkarırken düşünün, kastronun ayakları kokuyor, dini ilahların çoğu belki de masturbatör manyaklar, siyaset liderlerinin küçük sapık fantazileri var ve eşleri tarafından reddediliyor ve eşlerine yalvarıyorlar, bikaç tanesi de iktidarsız, sizi işe alması için karşısında uslu çocuğu oynadığınız adam gizli eşcinsel, bir küçük recep tuvalette sıçıyor şimdi, yada bir devlet kurucusu belki sübyancıydı, ve ben eve gelip bulaşıkları yıkıyorum..
ben böyle düşünmeye "noel babayı çıplak düşün teorisi" diyorum.

bu durumda bunların zaaflarının yansıtılmaması onlara bilinçsiz bağlanmamızı sağlıyor, ve ilahlar oluyorlar. bu insanların dediklerini yapıyor, istemediklerini reddediyoruz. reklamlarla, istediklerine inanıyoruz ve olması gereken inançlarımız kayboluyor. ve ben tüm bu ilahları birer bok olarak görüyorum, benim (Coprophobia) bok fobim var doktor. anlıyor musun şimdi?
["Kendin ne kadar azalırsan o kadar çoğa sahip olursun; kendi öz hayatını dile getirmenle dışsallaşmış hayatını dile getirmen ters orantılıdır; yabancılaşmış varlığın gitgide büyür.” KARL MARX- el yazmaları]
-anlıyorum... senin Politicophobia'n (Politikacılara karşı duyulan nefret veya politikacı fobisi) yanı sıra Hierophobia'n (Din adamları veya dinsel şeyler fobisi) var, ha bir de mizantropin devam ediyor ne yazık ki..
....
oysa dediğim gibi benim sadece (Coprophobia) bok fobim ve hippopotomonstrosesquippedaliophobia) Uzun kelime fobim var...
anlamadın beni doktor...
boklardan nefret eden bir özgürüm ben.
anlamadın...