6 Ağustos 2009 Perşembe

kaybolmuyorsun, kendini buluyorsun...?!?

mis gibi plastik kokan bir enjeksiyon atölyesindesin, mis gibi yanmış ve erimiş plastik....

her taraf biraz daha kanserojen..

biz binalarda kullanılan, betonun radyoaktif radon gazı yaydığını anlatmaya çalışırken; insanlar
plastiği eritip şekil veriyorlar...

hani bi ara moda şeklinde geziyordu ya etrafta söylenti olarak: "plastik kaplara sıcak bir şey koymayın,kanserojen oluyor" diye; onun menbağına gidiyorsun, bir bakıyorsun ki: "sıcak plastik mi; mmhhh dadındanyinmez" modunda gezen insanlar var...

düşünüyorsun ki; bu insalar kanser olacak... yazık..

hiç te bile. yok öyle birşey. örneğin usta başının gayet üçgen vücutlu onu bunu sikme derdinde olan gayet sağlıklı bi adam olduğunu görüyorsun. adamla iki muhabbet ediyorsun ve sana fabrika içersinde sevmediği insanlardan bahsetmeye başlıyor. bunların arasında sevmediği ve yönetim kadrosundan insanlarda var tabii. ve bu kadın hakkında diyor ki: ben bu kadını sikmedim, ondan böyle oldu, bizi hiç düşünmüyor.. kevaşe..

- e usta bu kadın evli değil mi?

- siktiret onun kocası yurt dışına çıkıyor, çıksın bak nası sikişilir görsün o !

- yapma beea.. sen var ya sen az değilsin haa..

az daha gaz versen adam patlayıp motoru yakacak. ben burada kanserojen bir ortam göremiyorum ki, adam

içerisinde testosteron patlaması yaşıyor ve bunu en güzel biçimde dışarı aktarıyor.

sonra bir sorumlu olarak müdür odasına rapor vermeye gidiyorsun, ve raporları hazırlamak için kendi odanda evrakları düzenlemen gerekiyor. ve tüm bunlar, şeffaflık adına tüm bölmelerin camla yapıldığı bir fabrika içerisinde oluyor, işin acayip yanı benim odamın yanının müdür odası olması.

ben götümü güvene almak adına müdür agresifse rapolamayı daha geç yapmayı tercih ederim. ve bölmelerin cam olması bunu daha da kolaylaştırıyor. raporları hazırlarken arasıra patron oğlu-müdüre göz atıyorsun; ve burda oturmaya başladığından beri adam konuşuyor... karşısında kimse yok.

telefonla konuştuğunu düşünüyorsun, ama biliyorsun ki o adam oturarak telefonla konuşamıyor ve şimdi

oturduğu yerden konuşuyor. -acaba oturmayı öğrenmiş midir? diyorsun..

10 dk sonra bir bakıyorsun, hala konuşuyor ve artık dolaşarak konuşuyor, elleri serbest- sağa sola savruluyor konuşurken, black berry markalı efsane telefonuyla konuşmuyor. acaba bluetooth kulaklık mı? yok hayır...

basbayağı konuşuyor adam işte ne var ki bunda?

elinde raporlar, giriyorsun, ellerini yavaşça aşağı indiriyor bana dönüp: ha sen mi gelmiştin, bakalım raporlara diyor... içimden adımı hatırlıyor musun manyak? diyorum..

--*şşş... adımı hatırlıyor musn? şimdi sakinleş ve sana söylediklerimi yap.. yavaşça koltuğuna otur, ani bir hareket istemiyorum yoksa seni yine uyuşturmak zorunda kalacağım.. aferim aynen böyle.. şimdi yatış ve derin bir nefes al ha? nasıl fikir? artık o bmw 7.60ı da kullanmanı istemiyorum, çünkü bu rezidüel şizofreni durumun sanırım artık sakıncalı bir boyuta ulaştı ha ne dersin? sakın bana aşırı tepki vermeye kalkma yoksa ben de sana katatonik tarafımı göstermek istemiyorum, ve ardından seni, testosteron patlaması yaşayan usta başıyla çiftleştirerek cezalandırmak istemiyorum..

şşşşimdii, sakinleş...--*

- evet, 0119 sicilli işçi, makina arızasından dolayı eksik üretimde bulundu, yarın onu daha fazla çalıştırarak bu açığı telafi edeceğiz... --* ohh mis gibi radyasyonla ve kanserojenlerle de besleyeceğiz.. işte insan evriminin son noktası bu olmalı müdür, besin yok, su yok, havaya bile gerek yok; ver kanserli radyoaktifi doysunlar, radyoaktif yoksa aç kalsınlar... hahaha.. orospu çocuğu işçiler...biz başardık bunu müdür...--*


katatonik ben - ne? ama hani biz... komünizttik eskiden...

- komünizt değil o olum?

katatonik ben - ne skmse skm, nooldu olm sana, ne bu tavırlar?

- sktr et be hacı.. alem deli olmuş..

alem deli olmuş... bana akıl vermiş... müdürler oxford mezunu olmuş, kendi kendine konuşurken mastır yapmış da başımıza geçmiş... usta başları sikmedik karı bırakmamış, adam olan tezgahta işçi olmuş ama beyni yıkanmış, ben arada kalmışım yine.. yine ben arada kalmışım... derdimi kaçı anlamış, kaçı anlamamış... biri varmış dağın başında.. uzaklarda... selam ederim tüm başarılı mizantroplara...

alem göt olmuş...

3 Ağustos 2009 Pazartesi

ne kafası ?

ne kafası ?

orda hayyam var? hayyamın kafası..

hayyamlar var orda, hayyamlar..

hayyamyamlar...

yamyamlar geliyorlar...

geliyorlarlar...

gazetelerde yazıyor, geliyorlar, hayyamlarlar..

vay hayvanlar.... hayvanlar yazıyorlar:

kaçtı herkes, kimler kaldı burda?

kaç kaç kaç kaç kaç kaç kaç kaç...!!!...

geliyoryoryoryor...

nerelere kaçıyonuz hacı,

hacılar kaçıyor, biz sizi biliyoruz zaten kimler geliyor.. kalanlar çalıyor...

hacılar kaçıyor... hayyamlar geliyor... hayyamyamlar geliyor...

gezetelerde yazıyor.

havyanlar yazıyor....:

yazıyor hayvanlar,

insanlar yozlaşıyor..

yoz yoz oluyor..

kadın niyeti bozmuş hacıya bakıyor, kadınlar artık suda yürüyor...

hacılar mı ne yapıyor? crush, boom, bang... big bang.. cillit bang... naprova çatırtı..


ney..? ne? ...

ne kafası ?

nerelere kaçıyonuz be hacı?

nerelere....


geliyor geliyorlar mı?

kaç kaçıyorlar mı?


ver selam, ver selam.. gidiyorlar...

ya subanallah?

öyle mi?

nasıl ?

bomba var bomba? bomba ihtimali var, yakıt ikmali var, yakıt tankının altında sönük izmaritler var, yangın ihtimali var, kaç kaç kaç kaç kaç kaç kaç.....


gidiyorlar...

ney, gördün mü gidiyorlar?

anlamadınız dimi? anlamayınız?

ben size nutkumda bunu anlattım.. anlamayınız dedim. muhasır medeniyetlerin götüne koyim..

anlayamazsınız beni, uçtum...

kaçtım... kaç kaç kaç kaç...

siz bunu anlamlandırın....

anlayana ev halimi hediye edicem..

en arif halimi.. arif kim be oğlumm..


arif..: bilir kişi babo..

ayakları kokar oğlum arifin..

arife teslim ol, eşkiya olsa der siyasiya.. der siya siya, siya siya der... siya siya...

sia sia... sie sie...

sikke sikke... çalışın köpekler, çalışın... mayınlarınızla gelin patlatın fabrikaları.. gelmeyenlere el bombalarını sokun. şimdi böyle çalışın.. boş zamanlarınızda da misket oynayın, misket bombalarıyla oynayın....

çalışın köpekler, çalışın.. ey türk; 3 öğün çalış, güven... sigortalara güven, fabrikalara; tanrıya güvenme... tanrının sözleşmesi mi var mına koyyim. neyine güvencen?

güven temiz çocuk oğlum, bi sakatlık çıkartmaz...

çıkartırsa sikerim zaten, hurileri bile siktim ben.. hurileri var tanrının, biri hariç hepsini siktim.


yazıyorlar hayvanlar: patlatın fabrikaları, insanlar yozlaşıyor. kurtarın insanları yozlaşmadan. yozlaşmadan kurtarın insanları.. ardından kaçın.. kaç kaç kaç...

nerelere kaçıyonuz gene be..

allah.. lailahe illallah....

çek bi fırt..?

yok be hacı? hacı çek fırt...

nası çekiliyo olum bu? besmeleyle çekiliyo hacım... ya allah...

swıphhh....

ip gibi... kum gibi.... sanki... ellerimden kaçıyorlar... kaçıyorlar ellerimden.. kaç kaç kaç kaç kaç kaç kaç... polis geliyor... kaçmaaaaa..... noolursun kaçma.... yalvarırımm.. (fairuz derin bulut)

kaçmaaaaaaaaaaaaaaaaa...... garanti geliyor... kaskosu var kaçmaaa... kas kos ne lan? öyle saçma şey mi olur? kas kos... neymiş kaskosu varmış...

geliyor hayyam geliyor, elinde şarabı... hayyamlar geliyor, şarabı merlot şarabı...

tadı kırmızı... buz gibi...

hayyamlar şarabı. hayyamyamlar..

öldüren vardı eskiden, köpek öldüren...

bilir misin? çalışsın köpekler...

çalışın köpekpekler. köpek bekler, patron rapor bekler, köpek patron bekler..
çalışın çalışın çalışın... günde 700 parça istiyorum sizden, götüre iş bu.. çalışın köpekler, köpekler rapor bekler...

sürüler, hepsi sürüleri güder, sürüler gider, bildiği yoldan gider, kurda yem olur... sussss...

su... suda yürüyor kadınlar suda... susss.. patron hacı...

şşş, hacı... patron bakçan mı? ateş var mı ateş...? ateş et bakalım, patlatalım cigarayı... patlatalım. patpatlatalım...

pat pat pat?

kimsiniz?


siz kimsiniz? siz....

kimsiniz?

siz var ya siz, kimsiniz? kim nesi kimsiniz? kim ne sikimsiniz?

kibirsizsiniz. kibir istiyorum kibir... kibirsizseniz; kibir sizsiniz...


ateşsizseniz; ateş sizsiniz...

ateş edin, patlatın bombaları... patlayın... çalışın.. çalçalışın... çal çal çalışın...

hayyama alışın, prozactan kaçın, kaçkaçkaçın...

geliyorlarlar...

toplum geliyorlar... eriyorlar... küresel ısınıyorlar.

gazeteler yazıyor: vergileri kaçırıyorlar, küresel ısınıyorlar, çeşitliliği tektipleştiriyorlar, görmüyorlar...

görgörmüyorlar...

gör gör gör müyorlar...

sen gör... sen de gör... çok yaşamasan da olur.... ölsen de olur... hepsi olur..

kaç kaç kaçın yeter...

????

ne kafası bu? kafası neyin kafası?

ne kafası ?


orda hayyam var? hayyamın kafası..

hayyamlar var orda, hayyamlar..

hayyamyamlar...

yamyamlar geliyorlar...

geliyorlarlar...

gazetelerde yazıyor, geliyorlar, hayyamlarlar..

.......
 
>