21 Mayıs 2009 Perşembe

nası ülke lan burası


şimdi hepiniz tecavüz olayına kızmam gerektiğini yada tecavüzcü elemanın serbest bırakılmasına kızdığımı filan düşünüyorsunuz...


hayır bu kadar kalabalık bir dünya, kalabalığın getirdiği düzensizlik varken bu gayet normal bir davranıştır. çünkü normal düzende popülasyon arttıkça açlık ve saldırganlık da artar. bunu sevgili "bilim" söylüyor.

durum böyleyken; bu kalabalığın içinde yaşamak isteyen insanlar, böyle durumları kabullenmesi
gereken insanlardır benim mantığıma göre. bu kadar kalabalıkta asla düzen olmaz, burada yaşamak için düzensizlikten yaşamanın keyfini çıkartmak gerekir. daha doğrusu burda yaşamayı kabullenmek burada keyif almayı kabullenmeyi gerektirir.

bu durumda bu olaya bakarsak ancak tecavüzün keyfini çıkartarak olabilir...

bu mantıkla bakınca, işte sistemin her halukarda başarısız olan kulu karşınızda:
tecavüzcü...
tamamen bir gereksizlik abidesi.

ben kendimi hazırlamışım tecavüze, çünkü bu sistemin göbeğinde olmayı kabul ediyorum, tam tecavüzcüm beni götürüyor, hazırım...

küt, erken boşaldı....

nasıl bi ülke ki burası; tecavüzcü bile tecavüz edemiyor ve mağdur bunun keyfini çıkaramıyor.


ha derseniz ki, bu şeyleri biz istemiyoruz aslında vs vs... o zaman o sistemin göbeğinde ne işiniz var derim....
şehirler asla cennet olamaz, saçma bir kaos yuvasından başka hiç bir şey olamaz...

kendimizi avutmayalım.

22 yorum:

gerisi önemli değil... dedi ki...

"seninle ilişkiye girmek istiyorum!!!!"

rahat-sız hatun dedi ki...

Uzun bir aradan sonra merhaba.. :)

Tecavüzcü elemana kız diyorum,bu kadar rahat olma be. Bu nası polis, bu nası kanun.En önemlisi bu nası bi mantıktır.Bu olaya duygusal yaklaşımımdı.
Şimdi şehir kaosunda dediğin gibi cennetlik bi yaşam beklenemez.Sonuçta şehir demek para,hırs,daha iyisine sahip olma isteği,teknolojinin getirdiği kolaylıkları(!) yaşama isteği ve bu ardı arkası kesilmeyen taleplerin bozduğu ekonomi, devamındaki kaçınılmaz son kriz ve işsizlik.. Krizin devamı açlık,intihar,hırsızlık,tecavüz,cinayet...

Bunların olması pekala olağanken çözümün en başta kanunların ve o baştaki insanların(!) daha tutarlı olmasından geçtiğini o tecavüzcüye sadece ceza değil onu dört duvara tıkarken ordan çıktığında bi "insan" olmasını sağlayacak şartları sunmasındadır bence. Ki insanları bunlara itecek sebepleri görüp çözümü öyle üretmezse bu devlet o elemanı topluma kazandırma falan da hikaye olur zaten. Bi tecavüzcüden çıkıp işin derinine indiğimizde eksik olan çok şeyi görürüz.En başta nüfus.Artan nüfus..sonrası eğitim,ekonomi,yasalar,sağlık şartları vs. vs.

Bunların hiçbiri bu ülkede düzelmicene hatta daha da boka batıcana göre çözüm mü? Otonom :)

Adsız dedi ki...

bak o kadar bilime karşısın ama bilimin de söylediği doğru şeyler varmış.'normal düzende popülasyon arttıkça açlık ve saldırganlıkta artar.' :)
konuya gelecek olursak dediğin gibi aslında bu düzende yaşamak bi nevi onları kabullenmiş olmak gibi görünsede bunları kabul etmeyip bu adalete güvenerek bu düzenin içinde yaşayan insanlarda var.ama o adalet çooookkkk zor bu ülkede.
rahatsızın dediği gibi fazla rahat olma istersen.herkes senin gibi düşünmüyor.senin gibi kendi düzenini yaratmak istemiyor.onlar safca çok sevdikleri vatanlarında yaşamayı tercih etmişler. :)

...RiGoR MoRtiS... dedi ki...

zaten cennet olmasını beklemek ütopik düşüncelerin allahı olurdu heralde..
sen şimdi diyosun ki ; tecavüz kaçınılmazsa zevk almasını biliceksin..
bu kadar rahat olunmalı mi bilemiyorum ama harbiden de bunlar artık böylesi bi memlekette kaçınılmaz hale gelmiş davranışlar.
Hiç bi bok adam gbi değil ki anasını satim..sıçarım böyle ülkenin içine kaçıp gidelim bea

zerdüşt dedi ki...

Gerisi Önemli Değil?

ne manada..? sikerek cezalandırmaktan bahsediyosan ben yokum.

ayrıca amacım bu insanların bunu hakettiğini söylemek değil. tavrım fazla lakayıt yada fazla sert olabilir, haklısın.ama tutarlı düşüncelerim var diye düşünüyorum.

zerdüşt dedi ki...

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba Rahatsız... :)

tecavüzcü elemana kızmamam anlamına gelmez bu tavrım. bazı eleştriler sadece sert tavırlara ve yasal kınamaların kurallarına uymak zorunda değildir diye düşünüyorum. bi açıdan bakarsan bu; benim net üzerinde oluşturduğum karakterin eleştiri biçimidir diyebiliriz.

geri kalan tüm düşüncelerinle ortak olabilirim :)

hatta ek olarak Gündüz Vassaf (cehenneme övgü kitabı): şehir, siyasetçilerin yeryzünde cennet vadi vererek insanları cehennemde daha uzun süre kalmalarını sağladıkları yerdir diyor.

saygılar

zerdüşt dedi ki...

merhabalar Özgürlüğün Sesi;

bilimin çıkış noktaları gerçekleri merak etmek ve açıklmaktır zaten. ama bence bilim orda kalmalıdır, yeni bileşimler yada yeni uygulamalar bulmamalıdır :)

benim düşünceme göre, bilimin yaptırımları gibi adalette doğal olmayan bir sistem bütünüdür.

insan eliyle yapılmış her yapı uzun süreçte kalıcı olmaktan ziyade yıkıcı olmaya da mahkumdur. o yüzden adalat güvenilmez bir yapıdır.

ki baktığında sadece bu ülkede değil, dünya üzerinde de hiç bir kanunun-adaletin %100 yaptırım gücüne ulaştığını ve sağlıklı ilerlediğini göremezsin.

tüm bunların yanında herkes değil çok çok az kimse benim gibi düşünüyor. yanı sıra ben kendi düzenimi yaratmak yerine doğanın düzenini üzerimdeki tek güç olarak kabul etmeyi düşünüyorum. bu konuda da anlaşalım :)

ama onların "saf"ça çok sevdikleri vatanlarında yaşamayı sevdikleri kesin.. bi açıdan bakılırsa vatanları da onları çok "sev"iyor :)

zerdüşt dedi ki...

Rigor Mortis, seni de uzun bir süreden sonra tekrar görmek çok güzel :)

şehir hayatlarının cennet olmasını beklemek ütopiktir gerçekten evet, ama şehirlerin cehenneme yakın olduğunu söylemek korku ütopyalarına dahil olmaktan ziyade gerçeğin ta kendisi olur.

tecavüz kaçınılmazsa zevk almasını bilmek düşüncesi fazla sert hatta bana suçluluk hissettirecek bir durum olabilir ancak bu sistemlerde yaşamak dolaylı olarak bunu kabul etmektir düşüncesine dikkat çekmek için iyi bir eleştiridir diye düşünüyorum hala. ki bu durum benim belki kardeşimin annemin yada sevgilimin başına da gelebilirdi.

diğer yüzünden bakarsak; o düzende tecavüzcü babam da olabilirdi yada ben de olabilirdim.

sebep: kimse rahat değil.. çok sıkışık her yer, ve biz insanlar bokun etrafındaki sinekler gibiyiz, fakat sineklerden tek farkımız sinekler bokla beslenebilir. ama bok bizi zehirler.

sonuç: kaçıp gidelim evet :D

Kelebeğin Ömrü dedi ki...

yaa olaya çok farklı bi boyutta bakmışssın valla ne diyim şimdi :) farklı bir bakış açısı???

Sende böyle bir düzende yaşayan biri olarak erkenmi boşalırdın???????

gerisi önemli değil... dedi ki...

ahahaa :D

klasik türk erkeği seni :D

yahu sikerek cezalandırma mı olur, seks bir ceza mıdır :D

yazdığın hoşuma gitti, ben de cevap yazmak isterken aklıma bu kutucuk geldi, kenarına !!! koyayım dedim, yanlış anlamasın :)

Godmother dedi ki...

Burada ki sorun birilerinin düzülmesi değil.Burada ki tek sorun "polis" deyiminin din tarafından kutsanmış,toplum tarafından tabulaştırılmış olmasıdır.Dikkat ettiyseniz adam kendini "sivil polis"olarak tanıtıyor.Ve bu kısa tanışma sonrası, kız götürülmek istenince ,kız da,sevgilisi de sesini çıkarmıyor.Çünkü o bir "polis" ve bunu yapması meşrudur gibi hissediyorlar.Bu tür vak-a lara daha önceleri de rastlamıştık.Hatırlıyorsanız kızın biri gece kulübünde şarkı söylerken ,kendilerini "polis" olarak tanıtan zatlar tarafından,saçından sürüklenerek götürülmüştü.Sonra ırzına geçilmişti.O kız o şekilde götürülürken, o kulüpte bulunanların hiç biri de ses çıkarmadı,çıkaramadı.Çünkü o polis ve bunu yapabilir.Toplumun "polis" ismini duyduğunda gösterdiği itibar,dayatılmış düşünceler ve kurallarla şekillenmiştir.Ve bunun böyle olmasında da bir sakınca yoktur çünkü polis deyimi sözlük anlamında "kent içinde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan örgüt, kolluk, zabıta, şehirde güvenliği sağlamakla görevli kişiler anlamında kullanılmaktadır."Bu sıfatlara sahip olan ,bu ünvana karşı çıkmak yanlıştır,yasal değildir,aptallıktır.Ebem de öyle der.
Ve adalet'in var olmadığı bir ülkede "adaletsizlik"ten dem vurmak anlamsız ve bir o kadar da saçmadır.Bizler kuyruğuna basılınca havlayan köpekleriz,bu ulumalar da kısa sürer.Ve her kuyruğumuza basıldığında "adalet,adalet"diye götümüzü yırtıyoruz.Bu yüzden hepimizin bir "adaletsizlik" e uğraması gerekiyor ki Yunanistan gibi yanalım.Evet 70 milyonun adaletsizliğe uğraması gerekiyor.Bir avuç insanın adaletsizliğe uğraması değil....
Ve Zerdüş attığın yorumda "makineden kurtulma "dileklerini belirtmişsin ama şunu söylemem lazım ben makinede değilim,belki daha sonraları girebilirim ama şu anda değilim.Sadece makinede olanları izliyorum(:

pembe hayaller dedi ki...

bütün bunlara aslında kızdığını ve eleştirini böyle yaptığını düşünüyorum hatta düşünmenin de ötesinde biliyorum :)
bu düzende erken yada geç boşalması hapse atılması yada atılmaması aslında önemli değil..hapse girse ne olacak ki..yaptığının yanlış birşey olduğunu bile anlamadan orada vakit geçirecek,bir yatağı olacak,karnını doyuracak ve çıkıp devam edecek..hapisten çıkan insanların tekrar suç işleyenlerinin oranı işlemeyenlere göre fazla yüksek.. zaten adalet kavramımız yok olmakta arada yanlışlıkla yapılmaya çalışılan bir damla adalette bi boka yaramıyor zaten..

rahat-sız hatun dedi ki...

"7'nci sınıfta okuyan bir erkek öğrenci, 4'üncü sınıfta okuyan kız öğrenciye tuvalette zorla oral seks yaptırdı" Bu da bugun okuduğum bi haber.. Örnek çok aslında gereksiz belki de bunu koymam neyse..

Toplumda ciddi bir çöküş var ve kimse bunun farkında değil ya da farkında olanlar çıkarlarından ötürü sesini çıkarmıyor. "Polis" in allah konumunda oluşu, toplumun örgütsüzlüğü, eğitmeyen bir eğitim sistemi bu olayları kaçınılmaz kılıyor. 70 milyon aslında adaletsizliğe uğruyor.. Asgari ücrete mahkum,açlık sınırında,çöpten yiyecek topluyor,sağlık hakkı yok,eğitim hakkı yok, parasına göre muamele, dil,inanç,ırk ayrımı, vs. ler halkın adaletsizliğin içinde olduğunu gösteriyor. Gelgör ki bu 70 milyon aşkı memnuların,futbol şampiyonlarının,magazinin,seda sayanların peşinde.Bir insan olarak hakkı olduğu şeyleri görmeyen, elindekine "şükreden" bir toplumdan adaletsizliğini farketmesi beklenemez. Bunlara dur demek isteyense anarşisttir,teröristtir,öldürülmesigerekendir. Devlet bunu öğretiyor. Ve bu halk hiçbir zaman adaletsizliğe uğradığını görmeyecek.Tek derdi birşeylere sahip olmak için girdiği taksitler,gününü iple çektiği diziler,hayatına hiçbir anlam katmayacak olan sedaları izlemek olacak. Sevgili devlet de bu toplum modelini bilerek yarattı, adaletin olduğu bi yönetim faşistliğinin, dolandırıcılığının sonu demek olduğu için.

Ve görünmese de biz de tecavüze uğruyoruz.

Saygılar..

zerdüşt dedi ki...

Selam Kelebeğin ömrü,

olaya bakış açın hoşuma gitti. :)
ama "ben tecavüzcü olsaydım" diye bişi söyleyebileceğimi sanmıyorum aslında. kim bilir belki de erken boşalırdım. ama ben de bu düzende yaşamayanlardan olduğum için erken boşalmak bi kenara tecavüzcü olduğumu bile düşünemiyorum. :)

Altrnt cevap: ben zaten erken boşalan. hahaha

zerdüşt dedi ki...

Gerisi Önemli Değil :

ünlem kullanınca korkutuyosun beni :) seksin, tarzı ve pozisyon yapısı benim için cezalandırma yöntemi olabilir belki de...

senin yüzünden bunu sorguladım bak :) pasif olduğum bi sex bana ceza olarak gelebilir. ama sanırım bu öğrenilen bi durum olduğundan, zamanla pasif olmanın keyfini çıkartırım.

hal böyleyken, artık ilişkiye girebiliriz, evet :D

zerdüşt dedi ki...

Slm Kumru;

tüm düşüncelerine ortak olduğumu tekrar belirtiyorum :)

bu arada bursada yaşayıp, nasıl makinada olmuyorsun şaşırtıcı aslında.. temennim, makinaya hiç girmemendir :)

zerdüşt dedi ki...

Selam Pembe Hayaller;

nerden biliosun ki? tanışıyor muyuz? :D

ayrıca organge clockwork filmini bu hafta sonu tekrar izlesek mi diyorum? onu anımsattın bana. :)

ama anlamadığım şey; hapse atılanlara yatak vermeyip, aç mı bırakalım yoksa bir hata yaptı diye asla dışarı salmayalım mı?
buna yorumlarını da alabilirsem mutlu olcağım. (ne yazacağını biliyor olsamda burdan aliim bebeğim :p )

zerdüşt dedi ki...

Slm Rahatsız;

az önce aynı haberi ben de okudum, bunu da başlık yaparsam artık bayarım diye düşündüm.

bu arada ortadaki bu "süper" düzeni tamamen görebildiğini düşünüyorum.

ama lanet olsun ki bi ilkler değiliz..
belki ilk gören olsaydık tarihe filan geçebilirdik :p
örneğin Karl Marks:
"din toplumların afyonudur." gibi bişiler söylerdik.

tecavüze uğramaya gelince, sanırım bunun keyfini çıkartmayı öğrenmemiz yada bi çıkış yolu bulmak gerek..

saygılar

Adsız dedi ki...

şimdi senin bilime ve doğaya karşı olan görüşlerini daha iyi anladım.sonuç olarak anlaştık :)

cevap için teşekürler zerdüşt.

zerdüşt dedi ki...

Beni anladığın için ben teşekkür ederim Özgürlüğün Sesi :)

pembe hayaller dedi ki...

külahtan dondurma düşürme cezası verelim bence..(sadece başbakan okusun kitaabında vardı ismi seni yanıltmasın çok korkunç bi ceza) insanlara bu kadar rahat olanaklar vermek tam bir ceza sayılmaz bana göre.ceza öyle birşey olmalı ki insanlar korkmalı,duyanlar öyle bir şey yapmaya cesaret edememeli yada yapan yaptığına pişman olmalı.. evet bu konuda acımasızım ama benim suçum değil.keşke herkes mantılklı bir şekilde anlayabilse..ama anlaması imkansız olan insanlar varsa bazen şiddet iyi olabilir..
aa bu senin lafındı galiba ''şiddet bazen iyidir iyi''..niçin sölemiştin ki sen onu :)))

zerdüşt dedi ki...

Slm Pembe Hayaller;

şiddet bazen iyidir, iyi. fakat genel bir yöntem olarak tercih edildiğinde değil bireysel güzel ilişkilerde demiştim ben onu... :)

hem şiddet dediğimizde çin işkenceleri filan da giriyor, bunlar da iyi mi? en iyi çözüm şiddet te değil.. en iyisi öldürelim gitsin bence. kır kafasını at köşeye değil mi?

artı insanları ölümle korkutamazsan, başka hiç bir şeyden korkmazlar. herkesin gözünün korkacağı bir ceza bulabileceğini sanmıyorum.. devlet dediğimiz sistem de bu yüzden asla tam oturmaz ya zaten, neyse :)

 
>